Kozmetik Amaçlı PRP Uygulamaları
Derimiz dış ortamla aramızda bir bariyer oluşturan...
Radyofrekans elektromanyetik dalgalar kullanarak deriye iletildiğinde, iletildiği yerde bir elektromanyetik alan oluşturur. Bu elektromanyetik alan derinin ısınmasını sağlayarak yeni kollajen, elastin ve kan damarları oluşumunu teşvik eder. Böylece radyofrekans enerjisiyle deri ısıtılarak deride onarılma ve yenilenme süreci başlatılmış olur.
Radyofrekansın mikro iğneleme yöntemi ile verilmesi, deriye giren iğnenin derinliğini ayarlama olanağı sağladığından, değişken derinlikte ısı iletimine olanak tanır. Mikro iğnelerin aralıklı olarak dizilmiş olması deriye verilecek radyofrekansın fraksiyonel olarak deriye iletilmesini sağlar. Böylece, iğnenin girdiği ve derinin ısıtılarak mikro hasarlanmanın olduğu bölgenin etrafındaki hasarlanmamış alandan gelen hücreler yardımıyla deri daha çabuk onarılmış olur.
Bu teknoloji derinin üst tabakasını geçerek orta tabakayı ısıtma olanağı tanıdığından, derinin üst tabakasında hasarlanma oluşturmaz. Bu nedenle de lazerlerden farklı olarak, tüm deri tiplerinde ve tüm mevsimlerde güvenli olarak kullanılabilme olanağı sağlar.
Cilt yenileme ve sarkmaları toparlama: Yaşlanma sürecinde ultraviyolenin de etkisiyle kollajen ve elastinin bozulması ve üretiminin azalması sonucu deri kalınlığını ve elastikiyetini kaybeder. Bu tedaviyle deri kalınlığı ve gerginliği artacağından deride yenilenme ve gerilme olacaktır. Bu nedenle yüz ve boyun toparlama amacıyla sıklıkla kullanılmaktadır.
Por (gözenek) toparlama: Deride oluşturduğu yapılandırma süreci geniş gözeneklerde küçülme sağlayabilmektedir.
Göz çevresi toparlama: Lenfatik ve kan damarı oluşumunun uyarılması, özellikle göz çevresinde drenajın ve lokalize ödemin iyileştirilmesine yardımcı olur. Deride kalınlaşma ve gerginlik yapıcı etkisi ile birleşen bu etki sayesinde, tedavi konusunda hassas davranılması gereken bu alanda, güvenli bir tedavi seçeneği sunmaktadır.
Yara izi/sivilce izi düzeltme: Travma sonrası ya da uygulanan işlemler sonrası deride iz kalabileceği gibi, sivilce gibi bazı deri hastalıkları sonrasında da iz kalabilmekledir. Ne şekilde oluşursa oluşsun deride oluşan bu izler yaygın estetik kaygıya neden olmaktadır. İzler, bazen kabarık bazen de çukur olarak kalabilmektedir. Bu tedaviyle oluşturulacak yeniden yapılandırma süreci izlerde gerilemeye neden olmaktadır.
Stria (deri çatlakları) azaltma: Deri çatlaklarını azaltabilmek tedavi de zorlanılan alanlardan biridir. Bu tedavinin deriyi ısıtılarak oluşturduğu onarılma ve yenilenme süreci çatlaklarda gerileme oluşturabilmektedir.
Diğer kullanım alanları: Uygulama sonrası deride yağ üretimini azalttığı için aktif sivilce tedavisinde, terlemeyi azalttığı için koltuk altı terleme tedavisinde denenebilir. Deride oluşturduğu yeniden yapılandırma sürecinde deri lekelerinde de açılma sağlayabildiği gözlenmiştir. Ayrıca deride oluşturduğu çok ince delikler nedeniyle deride emilimi belirgin derecede arttırdığından, enjeksiyon istemeyen hastalarda, PRP ve mezoterapi ürünlerinin uygulanmasından önce kullanılabilmektedir.
Lazer ve BBL Uygulamaları hakkında bilgi alabilirsiniz.
Radyofrekans elektromanyetik dalgalar kullanarak deriye iletildiğinde, iletildiği yerde bir elektromanyetik alan oluşturarak derinin ısınmasını sağlar. Bunu mikro iğneleme yöntemiyle yapmak ise derinin istenilen derinlikte ısıtılmasına olanak tanır. Dolayısıyla altın iğne bize deride istenen alanı ısıtarak yenileme süreci başlatma olanağı verir.
Deride istenen alan ısıtılarak ciltte yeni kolajen, elastin ve kan damarları oluşumu uyarılarak cilt onarılarak yenilenir.
Altın iğne en çok cildi yenilemek, sarkmaları toparlamak, gözenekleri toparlamak, göz çevresini toparlamak, yara ve sivilce izlerini iyileştirmek ve çatlakları gidermek için kullanılmaktadır.
Sarkma çok fazla olduğunda altın iğne tedavisiyle sarkmaların tamamen geçmesi beklenmese de deri kalınlığını ve gerginliğini arttırdığı için sarkmalarda da toparlanma sağlamaktadır.
Altın iğne işlemi cildin üst tabakasına değil orta tabakasını etkiler ve ısıtır. Bu yüzden cilt yüzeyinde herhangi bir hasar oluşmaz. Lazerden farklı olarak altın iğne her deri tipinde ve her mevsimde güvenli şekilde kullanılabilmektedir. Ama birbirinin yerini alan tedaviler olarak düşünülmemelidir.
Vücudumuzun en geniş ve en ağır organı olan deri, vücudumuz ile dış ortam arasında ilişkiyi sağlamaktadır. En önemli görevlerinden biri vücut ile dış çevre arasında koruyucu bariyer oluşturmasıdır....
Kök hücreler kendini yenileyebilme ve çeşitli hücre türlerine farklılaşma yeteneğine sahip öncü hücrelerdir. Vücudumuzda herhangi bir nedenle bir hasarlanma oluştuğunda, hasarı onarmak için devreye girerek yeniden yapılanma ve onarma sürecinde öncü rol oynarlar. Bu özelliklerinden dolayı son yıllarda onarıcı tıp alanında kullanımları giderek artmaktadır....